Belçim Bilgin, Yılmaz Erdoğan ile evliliğinin kariyerine etkisi hakkında, “Yılmaz’la evlenmeden önce Cannes’a gitmiştim, sonra filmimiz Berlin’e gitti. Benim kariyerim zaten başlamıştı. Yine yapacaktım yapacağımı. Yılmaz’la ilişkim çoğu zaman kapıların üzerime kapanmasına da neden oldu. Bir sürü yerde de kapıları açtı. İyisiyle, kötüsüyle hepsi için çok şükür” dedi.
“Evlilik aşka büyük bir ağırlık getiriyor”
Evlilik kurumuna dair düşüncelerini paylaşan Bilgin, “Evlilikle ilgili çok olumsuz fikirlerim var. Evlilik kurumunun hantallığı ve özellikle de bu dijital çağda her şeyin hoyratça tüketildiği bir zamanda evliliğe yüklenen yüklerin aşka büyük bir ağırlık getirdiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“Kürt olduğum için ayrımcılığa uğradım”
Kürt kökenli olduğunu belirten Bilgin, “Ankara’da büyüdüm ve okudum. Kürt olduğum için herkes kötü olduğumu düşünüyordu. Yanında konuşuyorlar ve senin kötü olduğunu söylüyorlar” şeklinde konuştu.
“Bir başarım olduğunu düşünmüyorum”
Kariyerine dair mütevazı bir yaklaşım sergileyen Bilgin, “Ben bir başarım olduğunu düşünmüyorum. Başarısız da olduğunu düşünmüyorum. İşimi çok severek yapıyorum. Bunu bir ‘başarı’ adı altında değil de ‘nefes almak’ gibi bir yerden yapıyorum aslında” dedi.
“İsmini ‘Be’ yapmak istemişti”
Kendini yeniden tanımlama arzusunu dile getiren Bilgin, ismini ‘Be’ olarak değiştirmeyi düşündüğünü açıkladı.
“Yılmaz’ın bana yazdığı şiirden çok etkilenmiştim”
Eski eşi Yılmaz Erdoğan’ın kendisine yazdığı şiir hakkında konuşan Bilgin, “Film setindeydim, Aşk Tesadüfleri Sever’i çekerken evlilik yıldönümümüzde gelmişti. Çok etkilenmiştim, defalarca kere okuyup, bütün kelimelerin ağırlığı, hafifliği, güzelliği içinde uçuşarak sete devam etmiştim” dedi.
“Sıkışmak çok kötü bir duygu, sıkışmaktansa gitmek gerek”