Bugüne kadar psikolojinin kültürlere, toplumlara göre şekillenmesi gerektiği her zaman bir tartışma konusuydu. 2021 yılında yayımlanan ‘Psikoloji Biliminin Tüm Dünyaya İhtiyacı Var’ isimli makalenin üçüncü bölümünde de aslında bütün dünyada geçerli olabilecek bir terapi metodunun olmadığı, çalışmaların eksik olduğu vurgulanıyor.
Bu makale, Afrika, Asya, Avrupa ve Güney Amerika’daki araştırmacılardan oluşan bir ekip tarafından kaleme alınmış. Araştırmacılar, psikoloji biliminin uzun süredir WEIRD (tuhaf) olarak nitelendirdikleri ülkeler tarafından domine edildiğini iddia ediyor. WEIRD kelimesi ‘Batılı, eğitimli, sanayileşmiş, zengin ve demokratik’ kelimelerinin İngilizce baş harflerinin alınmasıyla elde edilmiş.
WEIRD sorununun, yani Kuzey Amerikalıların ve Avrupalıların psikolojide hakim olması sorununun ise yeni olmadığı belirtiliyor. Psikoloji bir bilim olarak kabul edildiğinde yalnızca bu bölgede çalışmalar yürütülüyor, belli bir alandaki insanların psikolojilerine göre çalışmalar yapılıyordu. Psikolojinin dünyaya yayılması ise yeni çalışmalarla değil, bu çalışmaların çevirisiyle oldu.
Gelin görün ki dünyanın geleceğini Non-WEIRD ülkeler, yani bizler oluşturuyoruz. 2100 yılına kadar Kuzey Amerika ve Avrupa’nın küresel nüfusun yaklaşık yüzde 13’ünü oluşturacağı düşünülüyor. Haliyle psikoloji bilimine yatırım yapmak yalnızca bireyleri değil, bütün dünyayı yakından etkiliyor.
İnsanların karşılaştığı ekonomik sorunlar, sosyal, tarihi ve siyasi koşullar elbette psikolojisini de etkiliyor. İnsanın ruh halinden anlamayı ve ona çözüm yolları sunmayı amaçlayan psikoloji biliminin de bu bağlamda değişmesi gerektiğine inanılıyor.
*Bu içerik herhangi bir önermede bulunmaz. Fiziksel ve psikolojik sorunlarda uzman isimlere danışmayı ihmal etmeyin.